bugün

entry'ler (29)

okan bayülgen in çocuğunun adı

eskişehir değil allahtan -dedirten isimdir-. kafandan "eski" ve "şehir" muamelesi... ya da ağrı... ya da kocaeli...

fethullah gulen in cocugunun olmamasi

olursa adını washington dc koyacakmış.

edit. şehir isimlerinin, çocuk adı olarak modalaşması...
-çok anlaşılmamış , acıttı beni.

rüzgardan çarpan kapıyı söküp camdan aşağı atmak

korkudandır...

goddess of puppets

mutlu yazardır ayrıca; çünkü farkedilmiş -nihayet-
(..trip...(?)
+sözlüğe trip atma çarpar!)
kendini ifşa etme pahasına da olsa... "olsun yahu" diyor. maksat başlık sahibi kazansın, sözlük kazansın.(yazarımız celebrity olucağından...)
-büyük hedefleri var evet. *
hoşbulmuş...

you give love a bad name

atreyu coverı orcinalinden güzel olan , güzel bonjovi şarkısı.

sözlük yazarlarının itirafları

hala hoşgeldin denmediğinden bana çok ezik hissetmekteyim sözlük bil bunu!

saçı ile erkeği tahrik ettiğini düşünen dini bütün

bence erkek milletinin kendine pay çıkardığı konulardan biri daha olmakla beraber denmelidir ki; kimsenin kutsalından kime ne?

kendi çılgın beyni ile apayrı dünyalarda yaşayan bendeniz de bir dönemler böyle sığlıklara alet olduğum için; başta bizi birbirimize küstürenlere kızmakla beraber, farklılıkların aslında çok büyük olmadığını , beyin denen organın kafatasının dışına kelimeler haricinde dışarı yansımadığını bana ispatlayan arkadaşıma teşekkür etmem gerektiğini gösteren bu başlık ile vurgulamak isterim ki; *
an gelir mini etekliden daha aydın kişiler, çıkar saçını sakınanlardan zira misal başlık sahibi diyebilirim.

tanrı sözlük yazarı olsa alabileceği nickler

tanrılarda afk olur

bir nedeni yok yalnızca öptüm

bir dönem dua gibi, her gün okuduğum küçük iskender şiiri. yok böyle bir şey, insan değilsin sen dedirtir. uzunluğundan mıdır bilemem -malum ne kadar uzun, okadar çok şey düzmantığı ile- hayatıma giren, girebilecek herkese yakıştırdığımdır ki esasında çok trajik...

günün tek cümlelik özeti

"peki onlar beni ne zaman görecek?" sorunsallarımla...
-yarım yazar olduğumdandır. *

anne ve babanın sürekli kavga etmesi

aman çocuklar duymasındır!
(bkz: mutfak)!
not.sanki çocuk , birbirine nefret ile bakıp kavga mekanı veren ebeveyni anlamayacak kadar salak.

murders in the rue morgue

bir cinayetin aydınlatılması üzerine kurulmuş edgar allen poe hikayesi.poe, tanık ifadeleri, merhum tasvirleri ve cinayetin işlendiği mekanı ince ince anlatarak okuyucuyu içine çeker ve katilin kim olduğunu bulmak için çabalamasını sağlar. lakin katil fazla bilinmediğinden olsa gerek pek bir acayiptir zira okuyucuda bir "hadi ordan", "bu muydu", "daha neler" vs... etkisi yaratır finali ile.

şirinyer

(bkz: gargamel)
açıklama gerekir ise diyerekten; şirinleri yemek için kovalamıyor muydu efenim bu adam? ama demek ki çocukken iyi bir çocukmuş vesselam...
yazdığımdır.* * *

ölene dek sürecek aşk

"ulaşılamayacak aşığa duyulandır zira karşı taraf gözde büyütülür... büyütülür..." diye düşünülendir ilk etapta lakin öyle hazin sonlanır ki bazı ilişkiler, kişi başkalaşır, yeniden doğar adeta. doğmak için ölmenin gerekliliğini göz önünde bulundurduğumuzda...

düşeyazarken kalemin kırılması

çağrıştıkça;
(bkz: düş e yazarken bağlantının kopması)
(bkz: düş e yazarken sevgilisinin olduğunu öğrenmek)
(bkz: düşeyazarken laptopun parçalanması)
durduramıyorlar efenim çağrışıyorum hastalığına kapıldıysanız*

aşk

aşk; üç harften oluşur.
kaynak: şıpsevdi sakızı

devil may cry

"çilekli dondurman olayım dantee!" dedirten anime serisi. ayrıca küçüklerin ne kadar tehlikeli olabileceğini gözümüze sokar.
(bkz: omo)

mourn

çoğunluk tarafından ikinci voice of the soul diye tanımlanan, etkileyici sentenced şarkısı. çekirdek etkisi yaratır, hoşuna gider başta kişinin lakin sonra sonra can yakar ve yalvartır insanı;
-biri bilgisayarıma girip şu şarkıyı kapatsın, dudaklarımı yakıyor artık! *

voice of the soul

ruhun ses şekline bürünerek dalgalanıp, uzaya yayılması sureti ile, an an kulakları okşayıp gerçekten "sonsuzlaşmış" halidir. müthiş death parçası...

death note

* ikinci bölümünde l lawliet 'in yagami light 'ı çok fena göt etmesi ile -afedersin- , çekirdek çitleyicisi kalıbına sokarak kişiyi, kitleyen anime/manga serisi.
manga ve animeden bağımsız film denemeleri olmuştur, lakin dedikodulara göre amerikalı bir yapım şirketi seriyi filme dökücekmiş -deyolar-...
ayrıca seri izlendikten sonra, kişide sol gözde seyirmeler ile başlayan ve kira benim, l benim semptomları ile devam eden bir çocuklaşma, akıl oyunları oynama isteği oluşturandır.